MESUT NÖBETÇİGİL

İlişkiler

MESUT NÖBETÇİGİL

İnsanlara gereğinden fazla değer vermek doğru mu? Aslında bu sorunun da ne kadar doğru olduğu tartışılır. Çoğunlukla bunu gerçekten değer verdiğimiz için yaparız çünkü. Karşındakine gösterdiğin davranışlar gerçekten sevdiğin, değer verdiğin içindir, fazla değer verdiğini, abarttığını düşünmezsin bunu yaparken. Ancak içtenliğine soğuk karşılıklar aldığında fark edersin ve kendini biraz geri çekersin. Çünkü bazı insanlar bundan rahatsız olabiliyor, bu değerden kaçabiliyorlar. Bu kişilerin yaşamları boyunca hiçbir değer gördüklerini, sevildiklerini hatta düşünmüyorum. Bu rahatsız olduğum bir özelliğim mi dersek, seviyorum bu özelliğimi. Ne kadar kazık yesem de, iyi yönlerimi değiştirme taraftarı değilim. Karşındaki insan hak etmediğini düşündüğü sevgiyi kabul eder mi? İşte sorun burada; edemiyor, ona ağır geliyor, tuhaf karşılıyor. Hiç beklemediği bu davranışı yadırgıyor. Alışık olmayan kalpte sevgi durmaz örneği.

Oysa sevmek ve sevilmek güzel şeyler. Sevgisini çok fazla gösteren bir insan için olumsuz düşünmem ama bir şeyi düşünürüm: Tanışmamızın üzerinden çok kısa süre geçmişse, önce akıl sağlığı yerinde mi, onu sorgular anlamaya, öğrenmeye çalışırım.

Bir de kişi odağını sadece bana vermişse; "Bir dakika sakin ol biraz, başlarda sana cevap veremeyebilirim. Sana karşı ilgisiz olduğumu düşünebilirsin, seni seviyorum ama yapmam gereken işlerim var, onlara da vakit ayırmam gerekiyor" diye, aklımdan geçirdiklerimi nazikçe hissetirmeye çalışırım.

Dürüst olmam gerekirse, bu ilgi hoşuma gider. Hediyeler alması, beni merak etmesi, sürekli araması. Kadınlarımız dedikoduyu sever ve başından geçen şeylerin dedikodusunu benle yapmak istemesini anlarım, bu çok normal. Bence erkeğin yapabileceği en iyi şey, sevgilisiyle dedikodu yapmak.

Yaşadıklarımdan bir örneğe değinmek istiyorum: İlk başlarda çok ilgi gösteriyor, tamam, buna bir diyeceğim yok. Ama bu ilgiyi acaba beni çok sevdiği için mi gösteriyor,  güvenmediği için mi, beni kontrol etmek için mi? Belli bir süreden sonra o kadar sevgi, ilgi, adı her neyse bence insanı bunaltır. Hani günde bir iki kere tamam ama günde en az bir kere  canlı konum ya da günde bir  kez görüntülü aramak istemesi, hem de iş yerinde olduğumu bile bile. Buna rağmen de yine tamam. Ama sürekli, dakikada bir arama  da olmaz, ya işten kovuluruz ya da seni bırakmak zorunda kalırız. Vedalaşmaları kısa kesmek iyidir.

Doğan Cüceloğlu'nun çok güzel  bir sözü var: Fazla samimiyet  saygıyı azaltır. Çok sevgi nankörlük getirir, çok iyilik su istimal edilir. İnsan ilişkilerinde çoklar sıkıntılı, esas olan dengedir.

Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları