- Haberler
- Gündem
- Elazığ'da Tarihi Girişim: En Büyük İpek Böceği Çiftliğini Kurdu, Onlarca Üreticiye İlham Oldu
Elazığ'da Tarihi Girişim: En Büyük İpek Böceği Çiftliğini Kurdu, Onlarca Üreticiye İlham Oldu
8 yıllık hayali gerçeğe dönüştüren Sırrı Taha Bal, Elazığ'ın en büyük ipek böceği üretim tesisini kurarak hem ailesine yeni bir geçim kaynağı sağladı hem de 30 kişiye daha yol gösterdi. 'Bu iş yapılabilir bir iş' diyen Bal, destek verilmesi halinde istihdamın artacağına dikkat çekti.
Elazığ merkeze bağlı Dedeyolu köyünde yaşayan 35 yaşındaki girişimci Sırrı Taha Bal, çocukluk yıllarında annesi ve babaannesinden gördüğü geleneksel ipek çekimi anılarından ilham alarak Elazığ tarihinin en büyük ipek böceği çiftliğini kurdu. 8 yıllık araştırma ve hazırlığın ardından hayalini gerçeğe dönüştüren Bal, bin 200 dut fidanı dikerek başladığı serüveni bugün 20-25 kutu kapasiteli, 300 metrekarelik bir tesise dönüştürdü.
Yılda bir kez yapılan üretim süreci sonunda 40 günlük bir emekle koza hasadına başlayan Bal, “Bu işin pazar sıkıntısı yok. Kozalarımız Koza Birliği tarafından alınıyor. Eşim, annem ve yeğenimle birlikte çalışıyoruz. Aile işletmemizle memleketimize katkı sunmak istiyoruz. Özellikle gençlere ve yaşlılara tavsiye ediyorum; bu iş yapılabilir ve gelir getirici bir tarım modeli” dedi.
Geçtiğimiz yıl çiftliği görüp ilham alan yaklaşık 30 kişinin de ipek böceği üretimine başladığını belirten Bal, önümüzdeki yıllarda üretici sayısının artacağını söyledi. Devlet desteğiyle bu sektörün Elazığ’da büyük bir istihdam alanına dönüşebileceğine dikkat çekti.
Destek çağrısı: “İşletmemizi büyütmek istiyoruz”
Bal’ın eşi Özden Bal ise üretimin sadece hasatla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Ürünlerimizi işleyip katma değerli hale getirmek istiyoruz. Ancak tesisimizi büyütmemiz lazım. Biz elimizden geleni yaptık, şimdi devlet büyüklerimizin desteğini bekliyoruz” diye konuştu.
“Elazığ’da alternatif tarımın yolu ipek böceğinden geçiyor” diyen Bal ailesi, başarı hikâyeleriyle hem bölgedeki üreticilere örnek oluyor hem de unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği canlandırıyor.
Bakmadan Geçme





