• Haberler
  • Sağlık
  • Öğrenme güçlüklerine dijital destek: Disleksili çocuklara kişiselleştirilmiş çözüm

Öğrenme güçlüklerine dijital destek: Disleksili çocuklara kişiselleştirilmiş çözüm

Okuma güçlüğü (disleksi), özgül öğrenme güçlüğünün en yaygın türlerinden biri olarak çocukların eğitim hayatında ciddi engellere neden olabiliyor.

Eğitim sürecinde sıklıkla yanlış anlaşılmaya ve geç teşhis edilmeye açık olan bu nörogelişimsel farklılık, çocukların hem akademik başarılarını hem de özgüvenlerini olumsuz etkileyebiliyor.

Disleksi başta olmak üzere öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin yaklaşık %80’ini oluşturan bu gruba yönelik geleneksel eğitim yöntemleri (özel dersler, terapiler, rehabilitasyon merkezleri) önemli çözümler sunsa da yüksek maliyet, erişim güçlüğü ve zaman yönetimi gibi nedenlerle her aile için sürdürülebilir olmuyor.

Bu noktada, yapay zekâ destekli dijital çözümler, hem erişilebilirliği artırıyor hem de çocuklara özel eğitim imkânı sunuyor. Türkiye’den çıkan yenilikçi bir girişim olan Auto Train Brain, bu alanda çığır açan çözümleriyle dikkat çekiyor.

Öğrenme güçlüklerine dijital destek: Disleksili çocuklara kişiselleştirilmiş çözüm

Her Beyin Farklı, Çözüm Kişiye Özel Olmalı

Disleksi; harfleri karıştırma, yazıları ters algılama, okuma ve yazmada zorlanma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Ancak birçok çocuk, bu durum nedeniyle “dikkatsiz” ya da “tembel” olarak yaftalanabiliyor. Bu yanlış algıyı kırmak ve çocuğun gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için kişiselleştirilmiş öğrenme yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor.

Auto Train Brain, beynin 14 farklı kanalından topladığı nörosinyalleri analiz ederek her çocuğun öğrenme sürecine özel bir dijital egzersiz programı sunuyor. Bu uygulama sayesinde çocukların beyinlerindeki zayıf sinaptik bağlantılar, spor yapar gibi yapılan beyin egzersizleriyle güçlendiriliyor. Böylece, sadece belirtilerle değil, sorunun kaynağıyla doğrudan mücadele ediliyor.

 

“Beyne Spor Yaptırıyoruz”

Auto Train Brain CEO’su Dr. Günet Eroğlu, hem bir bilim insanı hem de üstün zekâlı bir çocuk annesi olarak kendi yaşadığı deneyimlerden yola çıktığını belirtti. Dr. Eroğlu, “Nasıl ki kaslarımızı güçlendirmek için spor yapıyorsak, biz de beynin sinir ağlarını güçlendirmek için özel egzersizler geliştiriyoruz. Bu egzersizler sayesinde beynin işleyişi yeniden programlanıyor ve öğrenme süreçleri daha verimli hale geliyor,” dedi.

Ailelerin en büyük avantajının esneklik ve erişilebilirlik olduğunu vurgulayan Dr. Eroğlu, “Aileler çocuklarını bir yere götürmek zorunda kalmadan, evlerinden ya da tatildeyken bile bu programa ulaşabiliyor. Bu sayede hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir rahatlık sağlanıyor. En önemlisi ise daha fazla çocuğa ulaşarak onların yaşamını değiştirebiliyoruz,” ifadelerini kullandı.

 

Dijitalleşme ile Eğitimde Fırsat Eşitliği

Geleneksel yöntemlerin yanına dijital teknolojilerin de eklenmesiyle, disleksili çocuklar için daha kapsayıcı ve etkili bir eğitim süreci inşa ediliyor. Auto Train Brain gibi uygulamalar, nöroteknoloji ve yapay zekâ destekli yöntemlerle sadece öğrenme süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda çocukların özgüvenini artırıyor, sosyal uyumunu geliştiriyor ve yaşam kalitesini yükseltiyor.

Eğitimde fırsat eşitliği için atılan bu dijital adımlar, gelecekte öğrenme güçlüğü çeken milyonlarca çocuk için umut vadediyor.

Dokuzda 9 - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme