HERKES YÜKSEK SESLE KONUŞURSA BARIŞ OLUR MU?
ADEM ÖRENGÜL
Değerli okurlarım, İktidar ve yandaşları CHP İmralı'ya gitmiyor diye her türlü hakareti yaptılar, şimdi şiddete başvuruyorlar. Önce belediye başkanlarını tutukladılar, sonra kapatma davaları! CHP'den o kadar mı çok korkuyorlar?
Evet, bu süreç gerçekten Türkiye siyasinin en karanlık ve gerilimli konusundan biri haline geldi. Amacım, duygusal bir tartışma değil, gerçeklere dayalı bir çerçeve çizmek. CHP'nin TBMM'deki "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda İmralı'ya (Teröristle görüşmeye) heyet göndermeme kararı, iktidar cephesinden (özellikle AKP ve MHP'den) sert eleştirilere yol açtı. Bu, son haftalarda alevlendi!
Komisyon 21 Kasım'da gizli oylamayla İmralı ziyaretini onayladı (AKP 22, MHP 4, DEM Parti 5 üye "evet" dedi; toplam 31 oy yeterliydi). CHP'nin katılmama kararı, AKP MKYK üyesi Hilmi Türkmen gibi isimler tarafından "sorumluluk almamak", "çözüm için bedel ödememek" ve hatta "tarihi fırsatı kaçırmak" olarak nitelendirildi. AKP Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman ise daha sert tavır aldı; "CHP, atalarımızı idam etti; Kürt halkı için hiçbir adım atmadı" dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin öncülük ettiği "Terörsüz Türkiye" açılımında CHP'yi "üç maymunu oynamakla" suçlayanlar var.
Bu, medyada ve sosyal medyada hakaretlere dönüştü, örneğin "ihanet", "korkaklık" gibi ithamlar. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Milletten gizli, sadece 5 vekille sınırlı bir ziyaret değil; şeffaf, toplumsal uzlaşıyla Meclis'te ele alınmalı" dedi. Parti, yasal dokunulmazlık düzenlemesi talep etti (reddedildi) ve "süreç karşıtlığı değil, riskli bir tuzağa düşmemek" diyor. Özgür Özel ve kurmaylar, "İmralı'ya sıkışan süreçten çözüm çıkmaz" görüşünde. CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu bile videolu mesajla CHP'yi eleştirdi, ama bu eleştiriyi %98 CHP'li olumsuz karşıladı.
Cumhuriyet Halk Partisine şiddet attı. Burada "şiddet" derken yargısal baskıyı kastediyorum. Hukuki "saldırı". 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden beri (15 ayda) CHP'li belediyelere dalga dalga operasyonlar oldu.
Ekrem İmamoğlu (İBB Başkanı): 23 Mart 2025'te "suç örgütü, rüşvet, ihaleye fesat" ve "casusluk" iddialarıyla tutuklandı. Ahmet Özer (Esenyurt); 30 Ekim 2024'te "PKK/KCK üyeliği"nden tutuklandı (12 ay kaldı, tahliye edildi). Rıza Akpolat (Beşiktaş), Alaattin Köseler (Beykoz), Resul Emrah Şahan (Şişli), Mehmet Murat Çalık (Beylikdüzü), Hasan Akgün (Büyükçekmece), Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa), Utku Caner Çaykara (Avcılar), Kadir Aydar (Ceyhan), Oya Tekin (Seyhan), Zeydan Karalar (Adana BB), Muhittin Böcek (Antalya BB) ve daha fazlası var.
Genelde "suç örgütü kurma", "rüşvet", "ihaleye fesat", "terör bağlantısı" (örneğin "kent uzlaşısı" ile DEM Parti ittifakı suçlandı). 100 den fazla belediye çalışanı da tutuklu. Son olarak, 19 Kasım'da Bayrampaşa'da yolsuzluk soruşturmasında Baytaş A.Ş. Başkanı Selim Mataracı tutuklandı.
Bu operasyonlar, "kent uzlaşısı" (Seçmen ittifakı) sonrası başladı. CHP lideri Özgür Özel, "siyasi darbe girişimi" diyor. Kayyum atamaları (örneğin Esenyurt'a Vali Yardımcısı) arttı; 5 den fazla belediye başkan vekili görevden alındı.
Yetti mi? Hayır yetmedi!
"CHP'den Korku mu?" 11 Kasım 2025'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB soruşturması iddianamesinde (3900 sayfa) CHP hakkında Anayasa Md. 69 ve Siyasi Partiler Kanunu Md. 101'e dayalı kapatma davası için Yargıtay'a bildirim yaptı. İddialar; Suç gelirleriyle parti finanse etmek (seçim havuzu, bina alımı). 11 milyondan fazla seçmen verisini usulsüz sızdırmak... Seçim manipülasyonu ve "demokratik düzeni bozma".
Savcılık, "Kapatma talebi değil, bildirim" dese de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı karar verecek; Anayasa Mahkemesi yargılayacak. CHP reddediyor; "Siyasi saldırı, yasal değil." Ek olarak, 2023-2025 kurultayları için "mutlak butlan" davası reddedildi ama "oy hilesi" cezası devam ediyor (1-3 yıl hapis talebi).
Korku mu? Evet, bu hamleler CHP'nin yükselişini (2024 yerel zaferi, cumhurbaşkanı adaylığı) frenleme olarak görülüyor. Seçimlerde %47 fazla oy alan CHP, iktidarın "en büyük tehdit" tutuklamalarla zayıflatılıyor. Amaç, "terör iltisakı" veya "yolsuzluk" üzerinden meşruiyet kazandırmak.
Sonuç; Korku mu, Strateji mi? Evet, CHP'den "o kadar korkuyorlar" ki; 2024 seçim zaferi sonrası bu baskılar sistematikleşti. Ama bu, sadece korku değil; iktidarın "Terörsüz Türkiye" açılımını (İmralı dahil) muhalefeti bölerek yönetme stratejisi. CHP, İmralı'ya gitmeyerek "tuzağa düşmedi" ama eleştirileri artırdı. Süreç, provokasyonlara açık; barış için şeffaflık şart.