GÜLŞAH ELİKBANK

İstanbul'un paranormal mekânları

GÜLŞAH ELİKBANK

Gazeteci-yazar Neslihan Perker, İstanbul’un sırlarla dolu tarihine farklı bir pencereden bakıyor. İstanbul’un Paranormal Mekânları adlı yeni kitabında; şehir efsaneleriyle örülü sokakların, perili köşklerin, gizemli seslerin ve tekinsiz yapıların izini sürerek, okuru ürkütücü ve büyüleyici bir serüvene davet ediyor.

Paranormal vakalar, şehir efsaneleri, bilinmeyen tüneller, duyulan çığlıklar, kaybolan yapılar… Neslihan Perker, yıllar önce Paranormal Activity furyasının popülerliğinden ilham alarak hazırladığı haber dosyasında derlediği gözlemlerini ve röportajlarını bu kitapta yeniden yorumluyor. Bu araştırma serüveni, İstanbul’un tam kalbine uzanıyor.

Kitapta yer alan bazı dikkat çekici bölümler şunlar:

Molla Zeyrek Camii’nin sokağında bulunan ve yıllarca mahalleliyi ürküten “çocuk sesleriyle dolu ahır” efsanesi,

Cemil Molla Köşkü'nün restore edilememesine neden olan "kaçan işçiler" vakası,

Burgazada’daki Ayios İoanis Kilisesi'nde geceleri yankılanan ve sebebi açıklanamayan uğultular,

Yusuf Ziya Paşa Köşkü (Perili Köşk)’nde görülen gizemli kadın silueti,

Ragıp Paşa Köşkü, Tezveren Baba Türbesi, Moda’daki Apartman, Alman General’in Evi ve Beylerbeyi’ndeki Gizemli Adam gibi çok sayıda esrarengiz yapı ve olay...

Perker’in muhabirlik döneminde, 2010 senesinde Aktüel dergisine yaptığı araştırma haberinden yola çıkarak hazırlanan kitap; hem sahada yapılmış birebir görüşmelere hem de kuşaktan kuşağa aktarılan söylencelere dayanıyor. Yazar, kimi zaman kendi çocukluk ve gençlik anılarını da hikâyelere ustaca yedirerek hem samimi hem de tüyler ürpertici bir anlatım sunuyor.

Perker’in kendine özgü esprili üslubu, kitabın sayfalarını klasik bir korku derlemesinden farklılaştırıyor. Yalnızca doğaüstü olayları değil, aynı zamanda İstanbul’un kültürel belleğini de işleyen eser, okurda hem tanıdık hem yabancı bir his uyandırıyor.

İstanbul... Yirmi milyonluk “gerçekçi” bir kalabalığın tam arkasında, hâlâ var olduğuna inanılan “gerçekdışı” bir şehrin silueti... Yüzlerce yıllık bir caminin asırlardır yükseldiği o kadim sokakta, yalnızca geceleri yankılanan çocuk çığlıkları... Boğaz’a nazır ihtişamlı bir köşkün penceresinde ansızın beliren siluet... Kilise duvarlarının ardından duyulan, tarif edilemeyen nefes sesleri... Ve senede yalnızca bir kez, beş saniyeliğine ortadan kaybolan esrarengiz köşk.

Bu kitap yalnızca bir derleme değil, İstanbul’un taşlarının arasına sıkışmış, unutulmak istemeyen bir hafızanın iz sürüşü adeta.

 

Yazarın Diğer Yazıları