GÜLŞAH ELİKBANK

Türk Mitolojisi ve Günebakan Üçlemesi

GÜLŞAH ELİKBANK

Okuma yazma bilmeyen, çünkü okula gitmesine izin verilmemiş anneannemden dinlediğim masallarla sihirli bir çocukluğum oldu. Yalnız ama zihnimde çok kalabalıktım onun anlattığı o perili, devli, prensesli masallar sayesinde.

Yıllar sonra hayat beni bir yazara dönüştürdü ama ilk tohumları eken anneannemdi. Okuma fırsatı verilse kendisi de kesin ya tiyatro oyuncusu olurdu ya da bilim kadını. Matematik hesapları aklından bir yapışı vardı ki, görmeliydiniz.

Okula başladığımda ilk işim, ona imza atmayı öğretmek olmuştu. O vakte kadar resmi evraklara ancak mühür basabiliyordu. İsim ve soy ismini kullanarak ona öğrettiğim o imzayı atabilmek onun için öyle gurur vericiydi ki... Kalemi tutuşundaki azmi görmeliydiniz.

Geçmişimiz bizi içimizde bir yerde şekillendiriyor, bunu ancak yıllar sonra fark ediyoruz. 15 yıl önce yazdığım Günebakan Üçlemesi bu sebeple hiç de şaşırtıcı değildi belki de. Onu ancak benim gibi büyümüş bir kız çocuğu yazabilirdi.

Şimdi, yıllar sonra o masalların, efsanelerin zihnimden romanın satırlarına nasıl sızdığını konuşacağımız bir sohbetle buluşuyoruz sizinle. Prof. Dr. Pınar Dönmez Fedakar halk bilimi çerçevesinden bakınca o neler gördü hikayede acaba? 

25 Ekim 14.00’te Alsancak Kültür Sanat Fabrikasında, Kültür Yolu Festivali kapsamında değerli Pınar Dönmez Fedakar hocamın sorularıyla Günebakan Üçlemesi (Siyah Nefes, Mavi Dağ ve Kızıl Ölüm) halk bilimi çerçevesinden masaya yatırdık.

16 yıl önce o romanları yazarken aklımda anneannemin bana öğrettiği olağanüstü, sınırsız, sonsuz dünya vardı sadece. Bir yerlerde başka bir hayatın mümkün olabileceği duygusuyla yazdığım romanın satırları arasına gizlenmiş Türk mitolojisi, Anadolu efsane ve masalları vardı elbette.

Fakat hiçbirini bilinçli olarak oraya eklemedim, onlar zihnimin ve kalbimin içinden akıp gittiler. Bu akışı bir halk bilimcinin gözünden görmek benim için çok anlamlıydı.

Üstelik bu dönem Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi yüksek lisans öğrencileri, Prof. Dr. Pınar Dönmez Fedakar’ın dersinde benim romanlarımı inceleyecekler. Kim bilir gençler o romanlardan kendi alanlarına dair neler çıkaracaklar…

Heyecan verici değil mi sizce de? Anneannem görse kesin heyecanlanırdı.

Yazarın Diğer Yazıları