• Haberler
  • Siyaset
  • Zafer Partisi 4 yaşında: Eğitimden tarıma, teröre taviz masasına kadar geniş gündem

Zafer Partisi 4 yaşında: Eğitimden tarıma, teröre taviz masasına kadar geniş gündem

Zafer Partisi, kuruluşunun dördüncü yılını kutladığı 26 Ağustos tarihinde geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Parti yetkilileri; eğitim sistemindeki sorunlardan tarımsal üretim krizine, kayıt dönemlerinde okullarda yaşanan usulsüz bağışlardan Meclis’te kurulan “terör pazarlık masası”na kadar birçok konuyu kamuoyuyla paylaştı.

“Zafer Partisi Artık Yerleşik Bir Siyasi Güç”

26 Ağustos 2021’de kurulan Zafer Partisi’nin dört yılda %10 oy oranına ulaştığını belirten açıklamada, partinin Türk siyasetinde kalıcı ve kurumsallaşmış bir aktör hâline geldiği vurgulandı. “Temsil ettiğimiz siyasal görüş, bu gücün temelidir” ifadelerine yer verildi.

 

Okul Kayıt Döneminde Zorunlu Bağış Sorunu Gündemde

2024–2025 eğitim-öğretim yılı kayıtlarının başlamasıyla birlikte, devlet okullarında “zorunlu bağış” adı altında velilerden yüksek meblağlar talep edildiği yeniden gündeme geldi. Açıklamada, “10 bin TL altı bağış kabul edilmediği gibi, bazı okullarda 50 bin TL’ye kadar bağış isteniyor” denildi. Bu uygulamanın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından inkâr edilmesine rağmen her yıl tekrarlandığına dikkat çekildi.

Zafer Partisi, öğretmenlerin bu sistemde para toplayan kişiler gibi gösterilmesinin meslek onurunu zedelediğini vurgulayarak, “itibardan tasarruf edilmez” diyerek lüks harcamalar yapan hükümeti, eğitim kurumlarına yeterli bütçe ayırmamakla eleştirdi.

“Okullarda En Az Bir Öğün Ücretsiz Yemek Verilmeli”

Parti, artan gıda fiyatlarının kantinlerde yetersiz ve sağlıksız beslenmeye neden olduğunu ifade ederek, okullarda bir öğün ücretsiz yemeğin verilmesi gerektiğini yineledi. Bu önerinin yıllardır reddedildiği belirtilerek, öğrencilerin zihinsel ve fiziksel gelişimlerinin tehlike altında olduğu vurgulandı.

Tarım Politikaları ve Üretici Krizi: “Çiftçi Tüccar İçin Üretir Hale Geldi”

Tarım politikaları da açıklamanın hedefindeydi. Çiftçinin üretim maliyetlerini karşılamayan taban alım fiyatlarına değinilen açıklamada, özellikle nohut ve fındık üreticisinin zarar ettiğine işaret edildi. “Türk çiftçisi artık zararına üretim yapıyor, köyler boşalıyor, insanlar kentlere göç ediyor ama orada da iş yok” denildi.

Ayrıca, kamu kaynaklarının yandaş şirketlere aktarıldığı belirtilerek, “Zafer Partisi iktidarında bu haramilerden çalınan halkın parası geri alınacak” mesajı verildi.

 

Kentlerde İşsizlik Suç Örgütlerini Besliyor

Türkiye’de işsizliğin %30'u geçtiği ve 13 milyon kişinin iş aradığı ifade edildi. Özellikle kentlere göç eden gençlerin suç çeteleri için insan kaynağına dönüştüğü vurgulanarak, bu durumun ciddi bir güvenlik ve toplumsal kriz olduğu belirtildi.

“Yargı, İktidarın Sopa Aracı Haline Geldi”

19 Mart’ta yaşanan yargı müdahalesi sonrasında muhalif gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçilerin uzun tutukluluk süreçleriyle susturulmaya çalışıldığı ifade edildi. “AKP’nin oyları düştükçe, yargı sopası daha çok kullanılıyor. Yargı, askeri vesayetin yerine geçirilmiştir” denildi.

“PKK ile Pazarlık Masası TBMM’de Kuruldu”

Zafer Partisi, Millî Birlik ve Kardeşlik adıyla TBMM’de kurulan komisyonun, PKK ile müzakerelere toplumu hazırlamak için oluşturulduğunu öne sürdü. Devlet Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili sözlerinin ardından bu sürecin başladığı belirtildi. “Komisyonun görevi, toplumdan rıza üretmek; terör örgütüyle yapılacak tavizlerin meşrulaştırılmasını sağlamak” denildi.

Parti, CHP’ye ve muhalefet partilerine çağrıda bulunarak bu masadan kalkmalarını ve sürece meşruiyet sağlamamalarını istedi.

 

GAP’ta Toprak Satışı ve Küresel Emeller

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın GAP bölgesine Uygur Türklerinin yerleştirilmesi önerisi hakkında konuşan Azmi Karamahmutoğlu, Fırat ve Dicle havzasında yıllardır toprak satışları ve küresel hedefler olduğuna dikkat çekti. “Bu coğrafya, etnik hak taleplerinden çok, emperyal ekonomik hedeflerin sahnesidir” dedi.

İsrail medyasında Kıbrıs üzerine yapılan yorumlara ve “Büyük Siyon Devleti” hedeflerine de değinilerek, bölgenin stratejik önemi yeniden hatırlatıldı.

“Göçmenler Kendi Vatanlarında Yaşamalı”

Zafer Partisi, Türklerin yaşadığı yerlerde kalmasının devlet politikası olduğunu belirtirken, Suriyeli ve diğer sığınmacılar için de aynı prensibin geçerli olduğunu vurguladı. “Uygur Türkleri’nin de kendi vatanlarında yaşaması gerekir” görüşü dile getirildi.

“Türk Milleti Tek Yumruk Olmalı”

Son olarak, Zafer Partisi yetkilileri Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde, ülkü birliğiyle geleceğe yürümesi gerektiğini belirterek, partinin bu doğrultudaki mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini ifade etti.

Dokuzda 9 - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme