2. yüzyılda siyaset: Toplumda çöküşten umuda giden yol TV9 ekranlarında tartışıldı
Neslihan Karayılan'ın sunumu ile TV9 ekranlarında yayınlanan '2. Yüzyılda Siyaset' programına konuk olan Kent ve Demokrasi Derneği Başkanı Çağdaş Altun, toplumsal yozlaşmadan çıkışın yol haritasını anlattı: 'Hırsıza, arsıza, ahlaksızlığa asla yol vermeyeceğiz.'
TV9 ekranlarında yayınlanan “2. Yüzyılda Siyaset” programında Türkiye’nin yeni yüzyılında siyaset anlayışı, toplumsal yapının dönüşümü ve çöküşten çıkış yolları masaya yatırıldı. Programın sunucusu Neslihan Karayılan’ın konuğu Kent ve Demokrasi Derneği Başkanı Sayın Çağdaş Altun’du.
“Devlet değil, devleti yönetenler yolsuzluk yapar”
Altun, toplumsal çürümüşlüğün yalnızca siyasi aktörlerle sınırlı olmadığını, toplumun her kesiminde ahlaki deformasyonun sıradanlaştığını ifade etti.
“Devletin malı deniz, yemeyen keriz’ gibi deyimler artık atasözü olmuş. Bugün dürüstlük ayıplanıyor.”
Sektörleşen kamu hizmetleri: “Eğitim sektörü”, “sağlık sektörü”
Programda, sağlık ve eğitimin sektörleştirilmesi sert bir dille eleştirildi. Altun, bu alanların piyasa koşullarına göre değil, sosyal devlet anlayışıyla şekillenmesi gerektiğini belirtti:
“Paran yoksa öl, paran yoksa cahil kal deniyor. İşte bu, devletin sosyal yönünün çökmesidir.”
“Yeni Türkiye dizaynı” kimin için?
Programda Türkiye’nin 2. yüzyılında yeni bir siyasi ve toplumsal dizayna sürüklenip sürüklenmediği de tartışıldı. Altun, uluslararası sermaye ve güç odaklarının Türkiye’deki siyasi yapı üzerinde dizayn çalışmaları yaptığını belirterek şöyle dedi:
“Türkiye hiçbir zaman Ortadoğu ülkesi olmadı, olmayacaktır. Ama bizi korkularla birbirimize düşürerek fay hatları yaratıyorlar.”
Çözüm: Bireysel sorumluluk ve örgütlü toplum
Altun, sorunun temeline “insan”ı koyarak çözümün de bireylerden başladığını vurguladı:
“Hırsız benim partimden, arsız benim semtimden demeyeceğiz. Nerede olursa olsun ahlaksızlığa karşı duracağız.”
Birlik, bütünleşme ve umut
Programın sonunda Neslihan Karayılan, ülkenin geleceğine dair umudunu koruduğunu şu sözlerle aktardı:
“Birleşik, bütünleşik siyaset anlayışı ile farklılıklarımızı çatışma değil zenginlik olarak gördüğümüzde, bu ülke aydınlığa çıkar.”
Bakmadan Geçme
