• Haberler
  • Yaşam
  • Kadına yönelik şiddet ve medya: Hakan Erdem'den farkındalık dolu bir eser

Kadına yönelik şiddet ve medya: Hakan Erdem'den farkındalık dolu bir eser

Gazeteci-Yazar Hakan Erdem, kaleme aldığı 'Kadına Yönelik Şiddet ve Medya' kitabıyla medya dilini ve şiddet olgusunu sorgulatıyor. Kitabın oluşum süreci, medya etiği ve toplumsal farkındalık adına önemli mesajlar içeren röportaj dikkat çekiyor.

Kadına Yönelik Şiddetin Medyadaki Yansıması

Adalet Bakanlığı Değer Dergisi Yazı İşleri Müdürü ve gazeteci-yazar Hakan Erdem, medya ile şiddet arasındaki ilişkiyi mercek altına aldığı “Kadına Yönelik Şiddet ve Medya” adlı kitabıyla büyük ses getiriyor. Akademik bir temel üzerine inşa edilen bu eser, Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans tezine dayalı olarak ortaya çıkmış ve Erdem’in danışmanı Prof. Dr. Bünyamin Ayhan’ın yönlendirmesiyle kitaplaştırılmış.

“Medya, Şiddeti Bilerek Normalleştiriyor”

Röportajda medya dili ve habercilik anlayışının toplum üzerindeki etkilerine dikkat çeken Hakan Erdem, şiddet içerikli haberlerin bilinçli olarak reyting uğruna yaygınlaştırıldığını vurguluyor. "Medya reyting uğruna değerlerden vazgeçiyor, bu da şiddeti normalleştiriyor." diyen Erdem, özellikle haber başlıklarında sıkça karşılaşılan "aşk cinayeti", "dokuz yerinden bıçaklandı" gibi ifadelerin şiddeti sıradanlaştırdığına işaret ediyor.

 

Medya Etik Sorumlulukla Hareket Etmeli

Erdem’e göre medya mensupları, şiddet haberlerini aktarırken failin adını gizleyip mağdurun kimliğini açıkça paylaşarak büyük bir hata yapıyor. Bu noktada haber dili, toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde fail odaklı olmalı, spekülasyonlara değil, somut delillere dayanmalıdır.

 

Çözüm Önerisi: Etik Kurulu ve Eğitim Şart

Kitabında çözüm önerilerine de yer veren Hakan Erdem, Adalet Bakanlığı, RTÜK, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İletişim Başkanlığı ve medya profesyonellerinden oluşan bağımsız bir Etik Kurulu kurulmasını öneriyor. Bu kurulun medya içeriklerini denetlemesi ve yapımcılara rehberlik etmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca muhabir, yapımcı, yönetmen ve tüm medya profesyonellerine toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesi gerektiğini savunuyor.

 

Genç Medya Çalışanlarına Uyarı: Değerlerinizi Korumalısınız

Medya sektörüne yeni adım atacak gençlere de seslenen Erdem, medya sektörünün bugün dışardan gelen sermayedarlarla yürütüldüğünü, bu nedenle gazetecilerin etik değerlerden sapmadan özgün bir çizgiyle ilerlemesi gerektiğini vurguluyor. "Yanlışı kopyalama, doğruyu üret" diyerek genç gazetecilere önemli bir mesaj gönderiyor.

Kadına yönelik şiddet ve medya: Hakan Erdem'den farkındalık dolu bir eser

Medya Okuryazarlığı Zorunlu Olmalı

Röportajda medya okuryazarlığının da altı çiziliyor. Türkiye’de hâlâ seçmeli olan medya okuryazarlığı derslerinin, zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirten Erdem, özellikle çocuk yaşta toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilmesinin, şiddetin önlenmesinde kilit rol oynayacağını savunuyor.

 

Kadının Teşhir Edilmesi ve Obje Haline Getirilmesi Medyada Yaygın

Kadınların medya organlarında metalaştırılması meselesine de değinen Hakan Erdem, kadın figürlerin teşhirci biçimde sunulmasının, kadın kimliğine zarar verdiğini belirtiyor. Özellikle reklamlar ve bazı televizyon programlarının bu algıyı beslediğini ifade ediyor.

 

Televizyon Programları Şiddeti Sıradanlaştırmamalı

Erdem, şiddet görmüş kadınların hikâyeleri üzerinden reyting elde etmeye çalışan gündüz kuşağı programlarının kapatılması ya da toplumsal faydaya hizmet edecek biçimde dönüştürülmesi gerektiğini söylüyor. Kadınların başarı hikâyelerini ekrana taşıyan projelerin çoğalması gerektiğine dikkat çekiyor.

 

Kitap Farkındalık Yaratıyor: Cezaevinden Geri Dönüşler Etkileyici

Kitabının etkisinin yalnızca akademik çevrelerle sınırlı kalmadığını belirten Erdem, bir Ceza İnfaz Kurumu’nda yabancı uyruklu hükümlülerin Türkçe öğrenip kitabını okuması sonrası yaşadığı deneyimi paylaşıyor. “Artık eşime şiddet uygulamayacağım” diyen bir hükümlünün sözleri, kitabın yaratmak istediği farkındalığın en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

 

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Ortak Sorumluluk Şart

Son olarak adalet kurumlarının, medya kuruluşlarının ve sivil toplumun iş birliği içinde olması gerektiğini savunan Erdem, bu mücadelenin ancak tarafsız, ahlaki değerlere dayalı ve farkındalık temelli yaklaşımlarla başarılı olabileceğini ifade ediyor.

Dokuzda 9 - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme