
Bu siyaset ekonomiyi nasıl çözecek
ADEM ÖRENGÜL
Değerli okurlarım, sen kalkıyorsun çamur atıyorsun bana gelirsen temizlerim diyorsun! Sana gelirse aklıyorsun paklıyorsun. Gelmezse hapse atıyorsun.. Bunada siyaset diyorsun. Ahlak diyorsun. Ekonomi dürüst siyaset, ahlaklı olmayı gerektirir. Böylemi ekonomiyi çözecek siniz. Ayıp yahu ayıp.
Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa ederek AKP’ye geçişi, Türk siyasetinde son günlerde oldukça yankı uyandıran bir konu. Bu durum, hem Çerçioğlu’nun kişisel siyasi kariyeri hem de Türkiye’deki siyasi dinamikler açısından önemli bir tartışma başlattı.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 14 Ağustos 2025 tarihinde CHP’den istifa ettiğini duyurdu. İstifa açıklamasında, CHP içinde yaşadığı sorunlar nedeniyle parti içinde siyaset yapma imkanının kalmadığını ve “dürüstlük, yasalar çerçevesinde hizmet ve kamu ahlakından taviz vermeme” ilkeleri nedeniyle bu kararı aldığını belirtti. Çerçioğlu’nun istifası sonrası Sultanhisar, Söke ve Yenipazar belediye başkanlarını da CHP’den istifa ettirerek AKP’ye götürdü.
Çerçioğlu’nun AKP’ye geçiş kararında, Aziz İhsan Aktaş soruşturmalarının etkili olduğu iddia ediliyor. Bu soruşturmalar, Aktaş’a ait şirketlerin 2015-2017 yıllarında Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelerle ilgili olduğunu biliyoruz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çerçioğlu’nun AKP’ye geçmesi durumunda kocasının şirketini kurtarma sözü aldığı ve üzerinde 20-23 dosya bulunduğu iddiasını ortaya attı. Çerçioğlu’nun hem yargı yoluyla siyasi hem de ekonomik baskı altında olduğunu, kocasının borsaya kote şirketinin zorda olduğunu ve bu nedenle AKP’ye geçtiğini öne sürdü.
Bu iddialar, Çerçioğlu’nun siyasi bir manevra olarak değil, baskı ve tehditler nedeniyle bu kararı aldığı algısını yaratıyor. Ancak Çerçioğlu’nun çevresi, bu tehdit iddialarını reddediyor ve kararın parti içindeki sorunlardan kaynaklandığını savunuyor.
Çerçioğlu’nun istifası ve AKP’ye geçişi, iki farklı perspektiften değerlendirilebilir. Bir yanda, bu kararın siyasi bir manevra olduğu, Çerçioğlu’nun CHP içindeki dışlanma dan ve siyasi çekişmelerden bıkarak yeni bir yol aradığı düşünülebilir. Diğer yanda, şantaj ve soruşturma iddiaları, Çerçioğlu’nun bu kararı gönüllü olmaktan ziyade baskı altında aldığını gösteriyor. Özellikle Aziz İhsan Aktaş soruşturmaları ve kocasının şirketine yönelik ekonomik baskılar, bu kararın ardında yatan temel nedenler olarak görülüyor.
Aydın, Ege Bölgesi’nin önemli bir kenti ve CHP’nin güçlü olduğu bir bölge. Çerçioğlu’nun istifası ve olası AKP’ye geçişi, CHP’nin bölgedeki gücünü sarsabilir. Ancak, bazı yorumcular, Çerçioğlu’nun bu hamlesinin siyasi kariyerini bitirebileceğini, çünkü CHP tabanının bu “dönüşü” affetmeyeceğini düşünüyor.
Sonuç, Ege bölgesinde Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifası, Türkiye siyasetinde hem yerel hem de ulusal düzeyde önemli bir kırılma anı. Bu kararın, parti içi çekişmeler, kişisel baskılar ve bölgesel siyasi stratejilerin bir kombinasyonu olduğu görülüyor. Ancak, Çerçioğlu’nun AKP’ye geçişinin korku olduğunu biliyoruz. Bu geçiş CHP için büyük bir kayıp, AKP için ise Ege’de stratejik bir kazanım olamaz. Aydınlıların tepkisi çok büyük, Çerçioğlu’nun siyasi kariyerinin sonu olacağını düşünüyorum. Özellikle CHP tabanının tepkileri inanılmaz. Bu konunun aynı İstanbul Büyükşehir seçimlerinin iptalinin sonu ne burada aynısı olacaktır. 13 bin fark vardı, 23 Haziran'da 830 bine çıktı.