
Önce bir yerden başla, sonra kusursuz olursun
YAREN DAĞHAN
“Tam hazır olduğumda başlayacağım.”
“Biraz daha zamanı var.”
“En iyi haliyle yapmalıyım, yoksa değmez.”
Bu cümleler size de tanıdık geldi mi?
Benim fazlasıyla tanıdık. Pek çok kez, sadece bu düşünceler yüzünden bir adım bile atamadım. Hep en iyi anı bekledim. Daha çok hazırlık, daha çok mükemmeliyet, daha az risk… derken, zaman geçti, fırsatlar kaçtı ve ben hep “başlamaya hazır olmadığım” yerde kaldım. Oysa sonra fark ettim ki, bu bekleyişin altında yatan şey ne eksiklikti ne de hazırlıksızlık. Sadece korkuydu. Ve korkunun sesi, çoğu zaman “mükemmel olmalı” diye fısıldıyordu.
Mükemmeliyetçilik, kulağa hoş gelen ama insanı hareketsizliğe sürükleyen gizli bir tuzak. “Kusurluysa değmez” düşüncesi, sadece üretkenliği değil, insanın kendiyle kurduğu ilişkiyi de zedeliyor. Bitmeyen projeler, ertelenen hayaller, sürekli kendini yetersiz hissetme hali… Hepsi bu yanılgının bir parçası.
Bilim bize gösteriyor ki, beyin kusursuz değil, uyum sağlamak üzerine kurulu. Hata yapmaksa bu sürecin en doğal parçası. Her yeni başlangıç, beraberinde eksikleri ve aksaklıkları da getirir. Ama gelişim, tam da burada başlar. Bir işi öğrenmek için mükemmel başlamak gerekmez; hatta genellikle bu mümkün de değildir. Ustalık, tekrar tekrar denemekle, her hatadan sonra yeniden kalkmakla oluşur.
Hazır hissetmek çoğu zaman gerçek bir his değil, sadece ertelenmiş bir bahanedir. Korkular geçmeden atılan adımlar, en güçlü adımlardır. Yürümeyi öğrenen bir çocuk gibi… Kaç kere düşüp kalktığımızı saymadan, sadece denemeye devam ederek yol alırız. Eksik, yetersiz ya da beceriksiz hissetmek, aslında başarısızlık değil, öğrenmenin işaretidir.
Bu yüzden küçük bir adımla başlamak yeterlidir. Her şeyin bir anda olmasına gerek yok. Günde birkaç dakika ayırarak, bir paragraf yazarak ya da sadece niyet ederek bile başlanabilir. Çünkü hareket ettikçe güçleniriz. Yol aldıkça özgüvenimiz gelir. Ve süreç içinde kusursuzluk kendiliğinden şekillenir. Başta değil, yolda öğrenilir.
Belki de sizi bugüne kadar durduran tek şey, mükemmel olmaya çalışmaktı. Oysa şimdi, sadece başlamayı hedefleyin. Küçük, hatalı, eksik… ama gerçek bir adımla. Çünkü bir kez başladıktan sonra, kusursuzluk zaten peşinizden gelir.