- Haberler
- Sağlık
- Türkiye – Çin Sağlık diplomasisinde yeni bir adım: Çin heyeti SATKOF genel merkezinde ağırlandı
Türkiye – Çin Sağlık diplomasisinde yeni bir adım: Çin heyeti SATKOF genel merkezinde ağırlandı
Ankara – Türkiye ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin 55. yılı kapsamında sağlık diplomasisi ve sağlık turizmi alanlarında önemli bir adım atıldı.
Çin Halk Cumhuriyeti’nden Müsteşar Sayın Meifen Zhou ve Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı Sayın Wei Sun, Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Ziyarette, Türkiye ile Çin arasındaki köklü kültürel bağlar ve İpek Yolu'na dayanan tarihi ticari ilişkiler yeniden gündeme gelirken, sağlık ve turizm alanlarında iş birliğini derinleştirecek projeler masaya yatırıldı. Görüşmelerde, iki ülke arasında sağlık diplomasisi çerçevesinde ortak organizasyonlar ve projelerin geliştirilmesi yönünde görüş birliğine varıldı.
Heyette ele alınan öncelikli başlıklar şunlar oldu:
Türkiye–Çin dostluğunun daha da güçlendirilmesi,
Sağlık turizmi, medikal yatırımlar ve kültürel diplomasi alanlarında yeni iş birlikleri,
Üniversiteler, araştırma kurumları ve sektör temsilcileriyle ortak projeler geliştirilmesi,
2025 yılı kapsamında gerçekleştirilecek ortak etkinliklerin planlanması.
Çin heyeti, 7–11 [Tarih Aralığı] tarihlerinde düzenlenecek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı’nın da katılması beklenen resmi programlara SATKOF’u davet etti. Ayrıca, Haziran ayında gerçekleştirilecek Dragon Boat Year kutlamaları çerçevesinde ilan edilen “Sağlık Yılı” etkinlikleri için ortak projeler geliştirilmesi yönünde ilk adımlar atıldı.
SATKOF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Türkiye ile Çin arasında sağlık diplomasisi alanında kurulan bu köprü, yalnızca iki ülkenin değil, bölgesel ve küresel iş birliklerinin de önünü açacaktır. Kadim kültürel bağlarımızı sağlık ve turizm alanındaki ortak vizyonla birleştirerek yeni projelere imza atacağız.”
Bu görüşme, Türkiye–Çin ilişkilerinde 55. yılın simgesel bir başlangıcı olarak kayıtlara geçti ve sağlık diplomasisi alanında tarihi bir adım olarak değerlendirildi
